BEŞ RENK YAYIN EVİ: HARİKA DEDEKTİFLER 7. KİTAP "DENİZLRİN ESRARI"(ANLATIM)

          Bu kitapta 5 kuzenin maceralarını anlatılmış. Bu 5 kuzenin adları Çiçek, Aras, Merve, Zeynep ve Sadık imiş. Aras'ın başka bir kuzeni daha varmış kuzeni varmış. Aras'ın kuzeninin adı Mavi imiş.                                                                                                           Bu 5 kuzenin amcaları tatildeymiş ve kuzenlere ne yapmak istediklerini sormuş. Kuzenlerin en küçüğü Çiçek "Denize gidelim." der. Ama onlar Nevşehir'deydiler şu an ve Mersin'e kadar beş saatlik yolları vardı. O beş saati oyun oynayarak, Aras'ın verdiği yemekler eşliğinde şarkı söyleyerek, bilmeceler sorarak ve daha pek  çok şey yaparak geçirmişler... Mersin'e vardıklarında tantuni yemişler. Aras iki porsiyon tantuni yemiş. Diğerleri birer porsiyon tantuni yemiş. Ardından Aras'ın teyzesinin evine gitmişler. Aras'ın teyzesinin adı Saliha Hanım imiş. Ve en başta yazdığım gibi Aras'ın teyzesinin çocuğu Mavi imiş. Mavi görünüşte bir erkeğe benziyormuş ama o bir kızmış. Kız olduğu da suratından belli oluyormuş. Mavi ile kuzenler sohbet etmeye başlamışlar. Saliha Hanım'ın yemekleri harikaymış. İlk Saliha Hanım'ın hazırladığı yemekleri yemişler.Biraz daha oturup ardından denizde yüzmek için hazırlık yapmışlar. Denize girince Sadık uzakta bir şey görmüş. Mavi'ye sormuş. Mavi de "Balık çiftliği." demiş. Çiçek balık çiftliğini merak etmiş ve gitmek istemiş. Amcasına sorunca , amcası "Elbette gideriz. Adana'ya gittiğimde pek çok balık çiftliği gördüm. Yarın deniz motoruyla gideriz." demiş. Mavi "Kim benimle güvenlik şeridine kadar yarışacak?" diye sormuş. Aras da "Tabiki ben." diyerek başlamışlar. diğerleri de onları takip etmeye başlamış ve kazanan Mavi olmuş. Sabah olunca deniz motoru kiralayıp balık çiftliğine gitmişler. İki silahlı adam onların yolunu kesmiş. Oraya giremeyeceklerini söylemiş. onlar da geri dönmüşler. Zeynep "Burnuma macera kokusu geliyor." demiş. Kuzenler "Evet." demişler. Kuzenler neden oraya giremediklerini düşünürken Mavi "Hazine." demiş. Sadık da "Hazine mi? Ne hazinesi?" diye sormuş. Mavi de "Geçtiğimiz ay Mersin açıklarında bir gemi batmış. İçinde de yüklü miktarda altın vardı. Sanırım, altınlar, eski bir kıraliçenin hazinesinden çalınan altınlarmış." demiş. Sadık oldukça şaşırmıştı. Çocuklar biraz daha konuştuktan sonra  Sadık "Yarın gün doğmadan yüzme antrenmanı yapacağız." demiş. Akşam yemeğini yedikten sonra birkaç kez tahta çubuklarla denge oyununu oynadıktan sonra odalarına çekilmişler. Sabah bir gün önceden kiraladıkları bisikletlerle yola çıkmışlar. Buldukları bir sandalla yola çıkmışlar. Birazcık ilerledikten sonra Aras ve Mavi dalıp denizi incelemeye başlamışlar. Aras birkaç dakika sonra bir tuzağa yakalanmış ve bacağı acımaya ve kanamaya başlamıştı. Mavi'nin kilidi açması için cebindeki yedek demir boruyu vermiş. Aras kurtulduktan sonra bir adam geldi ve Aras'ı yakaladı. Mavi Aras'a yardım etmek için adamı ısırmış. Ama adam daha da sinirlenmiş. Birkaç dakika sonra suyun yüzeyine çıkmışlar. Sonunda adam Aras'ı kaçırmayı başarmış. Mavi de hemen diğerlerinin yanına gitmiş. Başlarından geçenleri anlatmış. Aras'ı bulmaya çalışırlarsa ona zarar verebilecekleri için amcalarıyla buluşmaya gitmişler. Aras ise bir yük gemisindeymiş. Amcalarına da başlarından geçenleri anlatmışlar. Amcalarıyla karakola gitmişler. Komsere de her şeyi anlatınca beraber  Aras'ı bulmak için iki deniz motoruyla o yük gemisine gitmişler. Polisler yük gemisine girmişler. Gemidekilerin hepsi güverteye çıkmışlar. En son da Aras güverteye çıkmış. Mavi ve kuzenler çok sevinmişler. Polisler kayıp altınları da bulduklarını söyleyince kuzenler "Altınlar mı?" demişler. Kuzenler yaşadıklarından hiç ders almamış gibi görünüyorlarmış. Yeni maceranın nasıl olacağını düşünmeye başlamışlar.